Yetmez ama... Yeter!

Geçenlerde (2 Ağustos 2020) şair Haydar Ergülen Birgün’deki köşesinde “Önemsiz günler ve haftalar-10” başlıklı bir yazı yazdı ve 2010 yılından beri bir türlü gündemden düşmeyen “Yetmez ama evet” mevzusuyla ilgili tutumundan dolayı özür diledi. Kendi tercihidir, hissiyatıdır; kim ne diyebilir? Ama Ergülen aynı yazısında çıtayı hayli yükselterek, “Akil insanlar, açılım toplantılarına katılanlar, bildirilere imza atanlar, ülkeyi AB’ye taşıyarak demokratikleştirecekler düşüncesiyle bu iktidarı destekleyenlerin, yazı yazanların, yani bu sürece bilerek ya da bilmeyerek katkı sağlayan herkesin özür dilemesi gerekiyor” dedi. (Yazının tamamı burada: https://www.birgun.net/haber/onemsiz-gunler-ve-haftalar-10-310419 ) İster gündelik ilişkilerde ister sosyal, siyasal meselelerle ilgili aldığı tutum, savunduğu görüş nedeniyle “yanlış yapmışım” deyip özür dilemek, klişe bir tabirle, kuşkusuz erdemli bir davranıştır. Maalesef diyerek eklemek gerekir; bu “erdemli” davranıştan, etinden parça kopar...