Kayıtlar

Ağustos, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dersim'e "Tunceli" demek...

Resim
 Cemal Süreya gibi, bir insan neden kimliğini gizlemek zorunda hisseder kendini? Diyarbakırlı oluşunu, Hakkarili, Şırnaklı, Dersimli oluşunu… Adını Türk edebiyatının köşe taşlarından biri olarak bildiğimiz ama aslında etnik kimliği, anadili itibarıyla Kürt olan kaç şair, yazar, sanatçı tanıyorsunuz diye sorsam, eminim aklınıza ilk gelecek isimlerden biri Cemal Süreya olur. Cemal Süreya, Dersimlidir (Pülümür). ’38 kırımında 7 yaşındayken ailesiyle birlikte Bilecik’e sürgün edilmiştir. Eşine yazdığı mektuplardan birinde bu sürgünü şöyle anlatır: “Bizi bir kamyona doldurdular. Tüfekli iki erin nezaretinde. Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular. Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar. Tarih öncesi köpekler havlıyordu. Aklımdan hiç çıkmaz o yolculuk, o havlamalar, polisler. Duyarlığım biraz da o çocukluk izlenimleriyle besleniyor belki. Annem sürgünde öldü, babam sürgünde öldü.” Annesi, sürgündeki altıncı aylarında henüz 23 yaşında dördüncü çocuğunu doğururken hayatını kaybetmi...

Jar û Diyar, Dersim...

Resim
 “Bakma böyle konuştuğuma, ne olursa olsun, nerede olursak olalım, Dersim bize Jar û Diyar’dır.” “Biz görmedik… Sizler ve sizlerin çocukları görürse, ruhumuz şad olur, arkada kalan yaşlı gözlerimiz sevinçle ışıldar… Dünya yüz çevirdiği iyiliklere döner yüzünü; savaşlar, haksızlık ve adaletsizlikler son bulur… Gönüller bir ve yurdumuzun geleceği aydınlık olur… Her köşesi kan ve dua ile anılan ziyaretler diyarı Dersim, Düzgün Baba’nın, Munzur Baba’nın, Sultan Hıdır’ın iyilik, güzellik, doğruluk, dürüstlük, temiz ahlak telkin eden yolunda küskün kaderiyle barışır, kendi gerçeğiyle değer bulur ve Pepuq Kuşu bir başka ağlamaya başlar efsanelerimizde…” -Seyit Hasan Yukarıdaki sözler, Kureyşan pirlerinden dedem Seyit Hasan’ın kıymetini yıllar sonra idrak ettiğim konuşmalarından biri. Yaklaşık olarak, yani aklımda kaldığınca. Kafasından çıkardığını hiç görmediğim kocaman sarıklı, gözlüklü, uzun, beyaz sakallı, “rüyamda nur yüzlü bir ihtiyar gördüm” denir ya, öyle temiz, nur yüzlü, heybetl...

"Onlar gazeteci değil ki"

Resim
Asıl sorun, genel olarak medyanın özel olarak da Kürt gazeteciliğinin devletin ağır baskısı altında “biat” etmeye zorlanmasıdır. Türkiye’de medyanın evrensel bağlamda gazetecilik etiği ve normlarının neresinde olduğunun sınandığı en doğrudan konulardan biri, Kürt sorunudur ve bu, “oldum olası” böyledir. Kürt sorunu ve bağlantılı sorunlarla ilgili iktidar sözcülerinin açıklamalarını “haber” diye vermek ile gerçeğe sadık kalarak işini yapmak, hiç kuşkusuz ki bir ve aynı şeyler değil… Kürt basınının evveliyatı hayli eski olmakla beraber, özellikle Türkiye Kürtleri açısından rahatlıkla “Kürt basını” (giderek medyası) diyebileceğimiz bir gelişmenin gerçekleşmesi, Kürt sorununun “Türkiye’nin en önemli sorunu” haline gelmesiyle doğrudan bağlantılı ve bu da kuşkusuz, gayet doğal. Neden “doğal”, öncelikle bununla ilgili belirtilmesi gereken hususlar var. Öncelikle Türk medyası, adı üzerinde hep “Türk medyası” idi ve halen de öyledir. Ülkenin etnik, dini, kültürel çeşitliliğini yansıtan, kapsaya...

"Güvensiz" bir meslek: Gazetecilik...

Resim
Gözaltı, tutuklama, mahkeme, dava, işkence, eziyet, takibat, toplatma, yasak gazeteciğin “olağan” birer parçası gibi. Geçenlerde Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) açıkladığı “Türkiye’de Gazetecilik: Güvende Hissetmiyorum” başlıklı rapor, geçmişten günümüze medyanın, gazeteciliğin durumu üzerine düşünmeme vesile oldu. (İlginç ve düşündürücü veriler içeren raporun tamamı tamamı için bkz.) Rapor, son 5 yıllık süreci kapsayan bir araştırmanın sonuçlarını kapsıyor. Buna göre her 10 gazeteciden dokuzu kendisini “güvende” hissetmiyor ve çoğu da işini “gözaltına alınma veya tutuklanma” endişesi taşıyarak yapıyor. Gazetecilerin kendilerini “güvende” hissetmemelerine neden olan tehdit, hakaret, hedef gösterme gibi baskı ve şiddet biçimlerinin kaynağı, sürpriz yok, kolluk kuvvetleri, savcılar, mahkemeler, kısacası devlet. Sosyal medyada önüne geleni tehdit eden, hakaret eden, hedef gösteren “trollerin” de bir şekilde devletle “iltisaklı” oldukları, yaygın kanaat.  Gazetecilik kend...