Gecikmiş bir Kamer Genç yazısı

 "Terörist senin babandır ulan! Gelirsem oraya başına yıkarım o binayı! Bunlar benim seçmenim!”

Yakın siyasi tarihimizin akılda kalan, iz bırakan simaları sıralanacak olsa, Kamer Genç ismi herhalde ilk on içerisine girer. Herhangi bir siyasi partinin lideri olmadığı, hatta gelip geçen hükümetlerde bakan düzeyinde görev yapmadığı halde. Son olarak CHP Tunceli Milletvekili olarak bulunduğu TBMM’de, iktidar partisini yıldıran “tek başına muhalefet” pratiğiyle de hafızalara kazınmış olmalıdır.

Yoksul bir ailenin çocuğu. Babası (Ali Genç), yaz aylarında İstanbul’da amelelik yaparak çocuklarını okutmak için didinen bir insan. Muhtemelen çocuklarına “Okuyun adam olun, bizim gibi ezilmeyin” türü nasihatler etmiş olmalı. Bu, önceleri Kürt, Alevi toplumunda oldukça yaygın bir ruh haliydi. Zira eğitimin, okumuş-yazmış olmanın, mümkünse “devlet kapısında” bir iş, makam-mevki sahibi olmanın, bir “korku” kaynağı olan devletin olası zulmünden, eziyetinden çocuklarını koruyabilmenin en etkili yolu olduğu düşünülürdü.

Kamer Genç’in öğrencilik yıllarının herhangi bir Dersimli gencin hikâyesinden bir farkı varsa eğer, o da özellikle 1960’lı yılların devrimci gençlik hareketlerinden uzak kalması. “Büyüklerin” nasihatleri bir yana, o dönemde okumak için büyük kentlere gelen Kürt, Alevi gençleri, Kamer Genç gibi istisnalar olmakla beraber büyük ölçüde dönemin devrimci hareketlerinin çekim alanına girdiler. Bunun son derece anlaşılır sebepleri var.

1940 Nazımiye doğumlu Kamer Genç, 1960’ta Ankara’da yatılı Maliye Okulu öğrencisidir. 1966’da Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ni (bugünkü Gazi Üniversitesi İktisadi-İdari Bilimler Fakültesi) bitirmiştir. Maliye Bakanlığı’nda staj yapmış ve Bingöl’e vergi kontrol memuru olarak atanmıştır. Aynı yıl Danıştay sınavını kazanmış, 1974-76 yılları arasında Paris’te kamu hukuku alanında mastır yapmıştır. 12 Eylül Darbesi gerçekleştiğinde, Danıştay savcısı olarak görev yapmaktadır…

Niyetim Kamer Genç’in hayat hikâyesini anlatmak değil; wikipedia’da detaylı denilebilecek bilgiler var.

Darbe meclisinde muhalefet

Kamer Genç isminin birçok insan gibi benim de dikkatimi çekmesi, onun 12 Eylül darbecilerinin oluşturduğu Danışma Meclisi’nde “Tunceli”yi temsilen görevlendirildiği dönem olmuştur.

Çünkü Kamer Genç, 1981-1983 yılları arasında darbecilerin sözüm ona “danışmak” için oluşturdukları mecliste, kritik konulardaki “muhalif” tavrıyla öne çıkmıştı. İdam cezalarına prensip olarak karşı çıkmış, darbe anayasasına ret oyu vermişti. Darbecilerin yanlış bir “temsilci” tercihi yapmaları nedeniyle birçok kez onu görevden almayı tartıştıkları söylenir. Gazeteci Yalçın Doğan, 1980-83 dönemini anlatan Dar Sokakta Siyaset başlıklı kitabında (Tekin Yayn., 1986) o dönem mecliste herkesin Kamer Genç’ten selamı sabahı kestiğini anlatır.

1983’te bağımsız milletvekili adayı olarak seçime katılması cunta tarafından veto edilir. Bunun üzerine Danışma Meclisi üyeliğinden istifa ederek Erdal İnönü’nün kurduğu SODEP’e katılır.

1987 seçimlerinde SHP’den Tunceli Milletvekili olarak TBMM’ye girer. Bu tarihten itibaren 2002-2007 dönemi dışında Tunceli Milletvekili olarak hep TBMM’de olur. 1995 seçimlerinde Deniz Baykal’ın veto etmesi üzerine tepki olarak Tansu Çiller’in DYP’sine katılır ve bir dönem DYP Tunceli Milletvekili sıfatı taşır. O dönemde TBMM Başkan Vekilliği yapar. DYP’ye katılmasına yönelik eleştirilere, “Ben DYP’nin sosyal demokrat kanadıyım” cevabı verir. “Demirel’den daha iyi cumhurbaşkanı olurum” şeklindeki çıkışı üzerine zaten “ayrıksı” durduğu DYP’den tepkiler alır.

Yaklaşık 30 yıl milletvekilliği yapmış Kamer Genç, 22 Ocak 2016 günü pankreas kanseri tedavisi gördüğü hastanede son nefesini verir, vasiyeti üzerine 15 yaşında okumak üzere terk ettiği köyünde toprağa verilir.

“Bir Tuncelili cumhurbaşkanı olsun istemez misin?”

Kamer Genç, 2007 seçimlerine bağımsız aday olarak girdi ve kazandı. Kazanan diğer bağımsız aday da, dönemin BDP’sinin adayı Şerafettin Halis idi. Şerafettin Halis’in seçim kampanyasına destek vermek için ben de Dersim’de idim.

Kamer Genç’in seçim çalışmaları sırasında gençlere para dağıttığı söyleniyordu. Sanırım Mazgirt’te karşılaştık bir kez. “Kamer Bey, millete para dağıtıyormuşsun, ayıp olmuyor mu?” diye sordu bizim kampanya çalışanlarından biri. Doğrusu verdiği cevap hepimizi susturdu: “Olan paramı gençlerimize dağıtıyorum. Millet aç, işsiz. Siz niye dağıtmıyorsunuz? Varsa paranız siz de dağıtın!”

Bir başkası lafa girdi az sonra; “Ma Kamer Amca, yeter yıllardır meclistesin, emekliye ayır kendini artık.”

“Niye?” dedi o da, “Bir Tuncelili cumhurbaşkanı olsun istemez misin?”

Gerçekten de Kamer Genç o sene girdiği mecliste cumhurbaşkanlığına adaylığını açıkladı. 2014’te de üyesi olduğu CHP’de cumhurbaşkanlığına adaylığını tekrar gündeme getirdi. Umduğu desteği bulamadı.

“Gelirsem oraya…”

Daha önce bir yazımda Bursa Özel Tip Cezaevi’nden ilçe cezaevine sevkimin bir hikâyesi olduğundan bahsetmiş ve “anlatırım bir gün” demiştim (“Benim hâlâ umudum var”). O hikâye, Kamer Genç ile ilgili. Anlatayım.

Uzun süre hapisliğin ardından “dışarısı” ufukta beliren bir gelecek haline gelince, kendimi psikolojik olarak dışarıya hazırlamak için birçok arkadaş gibi ben de kalan bir senemi ilçe cezaevinde geçirmek için başvuruda bulunmuştum (2001). Ancak bu tür başvuruların tamamına olumlu yanıt verilir ve arkadaşlarım peş peşe ilçe cezaevlerine giderken benim dilekçelerime yanıt bile verilmiyordu. Süreç uzadıkça “başıma bir çorap örüyorlar herhalde” diye endişelenmeye başlamıştım.

Cezaevi müdürü, ısrarlarım sonucu çıkarıp dilekçelerime yazdıkları üst yazıyı göstermişti, “yasal olarak hakkı vardır, bir mahsuru yoktur” vb. E, mesele neydi peki? Bilmiyordum…

Aylar böyle “ne oluyor” endişesi ile geçerken ve tahliyeme 7 ay kalmışken bir gün cezaevi müdürü çağırdı ve hemen yeni bir dilekçe yazmamı istedi. Yazdım. Birkaç gün sonra da sevkim gerçekleşti. (Kaman İlçe Cezaevi, o da ayrı bir hikâye.)

Ne oldu da birden sevk istemimi gerçekleştirdiler, bilmiyordum. Çıktıktan sonra öğrendim.

Meğer yakınlarım da benimle birlikte endişelenmiş ve o zaman TBMM Başkanvekili sıfatı taşıyan Kamer Genç’in yanına gitmiş, durumu anlatmışlar. Kamer Genç de durumu anladıktan sonra hemen o dönem Ceza ve Tevkif İşleri Genel Müdürü olan Ali Suat Ertosun’u yakınlarımın yanında aramış ve bu sevki neden yapmadıklarını sormuş.

Muhtemelen telefonun diğer ucundaki Ertosun, “Ama adam terörist” filan gibi bir şeyler söylemiş olmalı ki Kamer Genç açmış ağzını yummuş gözünü: “Terörist senin babandır ulan! Adam cezası neyse çekmiş! Yasal hakkını kullanıyor! Gelirsem oraya başına yıkarım o binayı! Bunlar benim seçmenim!”

Hemşericilik

Bana çok soran olmuştur, “Yahu sizin bu Dersimliler ne buluyor da bu adamı yıllardır meclise seçiyorlar” diye.

Belirtmeme gerek var mı, Kamer Genç’in ideolojik çizgisi, siyasi görüşü ile herhangi bir yakınlığım yok. Rahmetlinin Dersim konusundaki görüşleri, sözleri de son derece çelişkili ve tutarsız idi. Dersim’in diline, kültürüne, adına sahip çıktığı, “Tunceli Kanunu”nu eleştirdiği, 38 katliamını kınadığı konuşmaları da vardır, “Biz Türk oğlu Türküz, geçmişi kaşımaya gerek yok, bunun kime ne faydası var?” dediği konuşmaları da. Kesin olan, siyasal İslamcılığın her türüne karşı olduğu ve kendisini Atatürkçü olarak nitelendirdiğidir. Meclis kürsüsünde iktidar partisinin cemaat politikasını eleştiren konuşmalar yaptığında AKP vekillerinin saldırısına uğramıştır (2009).

 Ancak Kamer Genç, sözcüğün en geniş ve sahici manasında “hemşerici” bir siyasetçiydi. İş için, hastası olduğu için, aç olduğu için (vb.) kapısını çalan herkese, özellikle de Dersimli ise, gerçekten yardımcı olmak için imkanlarını, ilişkilerini seferber etmiş biriydi. Böyle sayısız hikâye dinledim. Yukarıda anlattım, bana bile faydası olmuş meğer…

O sorunun yegane cevabı kanımca, bu. 

Sanırım birkaç istisna dışında koca mecliste adını sayacağımız, vekil olmanın hakkını veren üç beş isim bile olmaması, olumlu, olumsuz yanlarıyla Kamer Genç’i hafızalarda canlı tutan nedenlerden bir diğeri.

Toprağı bol olsun…

24 Haziran 2022

P24 - Gecikmiş bir Kamer Genç yazısı (platform24.org)



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlla da İzmir...

#ŞehirNöbeti notları :)

Dersim'de hakim kanaat: Gülistan Doku...