"Kürtler her şey oluyor"

 Kürt seçmen de bağrına taş bassın, alışkınlar zaten, köprüyü geçtikten sonra bakarlar duruma artık.

Geçen pazartesi günü (5 Eylül 2022) CHP Milletvekili Gürsel Tekin’in katıldığı canlı TV programında bir soru üzerine söyledikleri, 6’lı masa isimli muhalefet blokunda küçük çaplı ama büyümeye aday görünen bir krize neden oldu. Tekin, “İktidar olursanız HDP’ye bakanlık verecek misiniz?” sorusuna, “Elbette, her partiye verilebilir” şeklinde cevap vermişti…

Tekin öne çıkarılan o sözlerinin öncesinde şunları da söylemişti: “HDP'li başkana elimizi kaldırıyor muyuz? Buna genel başkanlar dahil. ‘Sayın başkanım söz hakkı istiyorum.’ Şimdi bunu hak sayacaksınız ama bu ülkeyi yönetmek için bu kabul olmaz... O zaman seçime sokmayın kardeşim. Böyle bir şey olabilir mi? O zaman milli irade nerede kaldı? Bu seçmen yarın nasıl oy verecek kendi partisine. Elbette HDP’ye bakanlık verilebilir, her partiye verilebilir.”

Ama tabii “manşet” olması gereken HDP’nin parlamentonun üçüncü büyük partisi olarak yasama faaliyetlerinde yer alan, hazine yardımı alan bir parti olduğunun hatırlatılması değildi. Değil midir ki HDP “bölücü bir parti” idi, “terörle iltisaklı bir parti” idi, uzak durulması gereken ve adı PKK ile bitişik yazılması gereken bir parti idi… Gürsel Tekin işte bu partiye bakanlıklar verecekti!

6’lı masanın “en milliyetçi” partisinden derhal “HDP’nin olduğu masada biz olmayız, bizim olduğumuz masada HDP olmaz”, “haddini bil!” açıklama ve uyarıları geldi. CHP sözcüleri de, “Kendi kişisel görüşleridir” diyerek konuyu gündemden düşürme çabası içine girdi.

Bilmeyen de sanır ki 6’lı masa iktidar olmuş bakanlıklar dağıtıyor…

İktidar derken, herkesin gayet farkında olduğu üzere HDP seçmeninin tercihi son derece “kritik” bir öneme sahip; destek verdiği taraf kazanır, desteklemediği taraf kaybeder. Hem cumhurbaşkanı hem de parlamento seçimleri için böyle. Yerel seçimlerde “sınanan” bir önem bu; malum, CHP adayları Kürt seçmenin desteğiyle büyükşehir belediyelerini kazandı.

Bunları İyi Parti kurmayları da bilir elbette. Ama işte maksat milliyetçi hamaset yapmak olunca Gürsel Tekin’in gayet sıradan sözlerine bile yüksek perdeden tepki vermeniz gerekir. Aman ha aman; milliyetçi hassasiyetlerinize zeval gelmesin…

Masanın “en milliyetçi” kanadı en üst perdeden “olaya” tepki koymuş olsa da bunu yine de yeterli görmeyenler oldu bünyelerinde. İyi Parti Yozgat İl Başkanı Metin Özışık, “PKK’ya bakanlık verilebilir diyen bir zihniyetle aynı masada olmayı kabullenmem mümkün değildir” diyerek görevinden istifa ettiğini duyurdu mesela. Sayın Tekin ne zaman böyle bir laf etti diye soran olmaz nasıl olsa; Yozgat sokaklarında rahat ve başı dik dolanabilir. Bakarsın AKP’den teklif bile alabilir. Yoklamıştır önceden belki, kim bilir…

CHP’nin tutumu da daha az tuhaf değil. Milliyetçi muhafazakar seçmenin ve elbette İyi Parti’nin gönlünü hoş tutmak, bu süreçte en gayretkeş ve hassas oldukları konu. Ya HDP ve Kürt seçmen? Onlar da bağrına taş bassın, alışkınlar zaten, köprüyü geçtikten sonra bakarlar duruma artık…

AKP-MHP koalisyonunun, malum, 6’lı masa ve özellikle de CHP’ye karşı izledikleri stratejinin merkezinde, “Bunlar HDPKK ile işbirliği yapıyorlar” var. İmralı, çözüm süreci, görüşmeler, baldıran zehri filan, bunlar çoktan unutuldu (ara sıra CHP hatırlatıyor). Madem Kürt seçmenden kendilerinden yana umut yok; o halde alayınız…

İster milliyetçi muhafazakar, ister Alevi Sünni, isterse de Kürt, seçmenleri düpedüz “salak” yerine koyan bu politika ve söylemler sadece düzeysiz, tutarsız, mesnetsiz, samimiyetsiz değil aynı zamanda ülkenin geleceği adına kahredici bir talihsizlik…

***

Kürt sorunu bağlamında Türk siyasetinin klişe laflarından biridir; “Kürtler milletvekili, belediye başkanı, bakan, başbakan oluyorlar, daha ne!”

Süleyman Demirel’den Turgut Özal’a, Mesut Yılmaz’a, Alparslan Türkeş’ten Tansu Çiller’e, Bülent Ecevit’ten Deniz Baykal’a ve günümüzdeki politikacılara değin bu minvalde laflar etmemiş siyasi lider herhalde yok. (İstisnalar var elbette; Mesela Necmettin Erbakan, “Okullarda çocukları ‘Ne mutlu Türküm diyene’ diye bağırtıyorlar. Bu yanlış. Türk böyle derse Kürdün de ‘Ne mutlu Kürdüm diyene’ deme hakkı doğar” demişti 1991’de ve ortalık karışmıştı.)

Kürt sorununda barışçıl çözüme dair söyleyecek sözü olmayınca sığınılan “Kürtler her şey oluyorlar işte” demagojisinin modası maalesef hâlâ geçmedi.

Kürt sorununda en ırkçı, ayrımcı tutum sahiplerine bile sorsanız, “Kürtler kardeşimiz” filan derler. Peki HDP’ye oy veren Kürtler?

HDP ile HDP öncesinde aynı gelenekten partilere oy veren seçmenler için yıllarca “Teröristlerin baskısıyla oy verdiler” filan denilmişti. Ama artık bu “izahat” inandırıcı gelmiyor kimseye. “Hile yapıyorlar” demenin de pek “etkili” olduğu söylenemez. (Asker, polis, korucu gözetiminde yapılan seçimlerde nasıl hile yapacaklar?) Direkt “alayınız teröristsiniz” demek var ama o da biraz ürkütücü olabilir; düşünsenize milyonlarca “terörist”…

Gördüğüm kadarıyla bu soruya henüz “yaratıcı” bir yanıt bulabilmiş değil çok sayıdaki milliyetçi muhafazakar partiler yelpazesi…

“Milli iradeye saygı”, söz konusu Kürt seçmen tercihleri olunca kıyım ve kayyuma uğruyor.

Eklemeden, hatırlatmadan geçmeyeyim; 12 Eylül cuntasının şefi Kenan Evren “Kürtler her şey oluyor” klişesini, “Kürtler orgeneral de olmuştur” diyerek çeşitlendirmişti ölmeden önce: “Bizde ayrı gayrı yok. Askerler arasında Kürtler orgeneralliğe kadar çıkmış, general olmuştur. Hatta Genelkurmay Başkanı olan Cemal Gürsel için de 'Kürt' derlerdi.” (2007)

Mümkündür ki Kürt’sünüz. Olabilir. Onlar da insan. Affedersin Ermeni de olabilirdiniz yani. Hiç değilse yüce Türk milletiyle din kardeşisiniz. Milliyetçi muhafazakar seçeneklerimiz mevcuttur. Birini tercih edersiniz ve o parti iktidar olursa Kürt’tü, Türk’tü fark etmez bakanlık bile verilebilir. Yeter ki Kürtlükten, HDP’den uzak durun. Daha ne olsun?

9 Eylül 2022 

P24 - “Kürtler her şey oluyor” (platform24.org) 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlla da İzmir...

#ŞehirNöbeti notları :)

Dersim'de hakim kanaat: Gülistan Doku...