Devlet, millet, siyaset

Güncel siyasi mevzular üzerine konuşurken, düşünürken ve tabii yazarken, hafızamızı canlı tutmamız iyi, gerekli ve önemli bir şey. Siyasi mevzular dışında da hafızamız canlı olsun elbette, itirazım yok. Ama Türkiye’de siyasetin neredeyse yegane “altın” kuralı “Dün dündür bugün bugündür” ilkesizliği olduğu için hatırlamak daha da ciddiyet gerektiren bir meziyet oluyor ister istemez. Beraberinde, siyasetçilerin büyük çoğunluğunun öteden beri sergiledikleri fırıldaklık performanslarını akılda tutmak da cidden özel bir çaba gerektiriyor. Peki bu neden gerekli diye sorulabilir tabii. Öyle ya, kafamız akşam eve ekmek götürmek, çocukların masrafı, kira, faturalar, iş-güç veya işsizlik, açlık, yoksulluk gibi maişet sorunlarıyla ziyadesiyle dolu, meşgul ve dertli iken ne diye siyasi mevzular üzerine hafızamızı canlı tutmak diye bir gayretimiz olsun? Çünkü seçim var ve gün sayacak kadar yakın bir tarihte ülkemizin geleceğiyle ilgili önemli bir tercihte bulunacağız. Ayrıca, “Siyasette duruşumuzun...